Napoli’nin en iyi tanınmış ve en güzel adalarından biri hiç şüphesiz Capri ve genellikle tatillerinin bir bölümünü burada geçirmeye karar veren ünlü kişilerin uğrak yeri olarak da biliniyor.
Capri’nin bu kadar sık ziyaret edilmesi onu oldukça zengin ve seçkin bir ada haline getirdi ve özellikle de Napoli’nin tarihi merkezini ziyaret ettikten sonra buraya geldiyseniz, aradaki uçurum farkını fark etmemeniz mümkün değil. Sürekli yükselen sokakları villalar ve lüks otellerle dolu ve doğanın neredeyse el değmemiş olduğu geniş alanlara mahal verecek ölçüde alan da korunmuş durumda. Buraya gelip adanın sunduklarını keşfetmeye gerçekten değer. Kesinlikle uğranması gereken otelleri plajları ve restoranları listeliyoruz:
Oteller:
Butik otellerden oluşan Capri otel diasporası Dünya üzerindeki kesinlikle en ilginçlerden bir tanesi.
Caesar Augustus:
Capri’nin kalınabilecek en iyi yerlerinden biri olan bu aile işletmesi villadan dönüştürülmüş otel, 1900’lerde sürgündeyken burayı evi olarak kullanan bir Rus Prensi olan Emmanuel Bulhak’a aitti. Kendisinin yaptırdığı İmparator Augustus Caesar’ın gerçek boyutlardaki heykeli bugün hala burada durmaktadır (Roma’daki Villa Livia’da bulunan orijinalinin bir kopyasıdır). Villa, denizden 1.000 feet yükseklikte, Napoli Körfezi’ne ve Vezüv Yanardağı’na doğru dudak uçuklatan bir manzaraya sahiptir. Her şey büyüleyici manzarayı gözler önüne serecek şekilde tasarlanmıştır; odalar denizin üzerinde dikey olarak tünemektedir ve iki katmanlı sonsuzluk havuzu mavi ufka doğru uzanıyor gibi görünmektedir. Capri şehrinin koşuşturmacasından sonra burası sakin ve rahatlatıcı bir vahadır. 53 oda (43 süit dahil) karo zeminler, balkonlar veya teraslar, süslü yataklar ve mermer banyolarla konforlu ve şıktır. Göz kamaştırıcı manzaraya sahip denize bakan odalar için ekstra ödeme yapın. Dört süit arasında Mısır Kralı Faruk’un her sezon kaldığı süit de bulunmaktadır. Havuz kenarındaki sevimli restoranda geleneksel Caprese mutfağından yemekler servis edilirken, teras bar akşam aperatifleri için harika bir mekandır.
JK Place:
İlk JK Place 2003 yılında Floransa’da açıldığında, klasik ve havalı arasında bir boşluğu doldurdu. Adanın şık kuzey kıyısında yer alan kardeş oteli de benzer şekilde zariftir ve Marina Grande plajının üzerindeki 19. yüzyıldan kalma bir villada (daha sonra Capri’nin ilk oteli olmuştur) yer almaktadır. Üç odalı bir spa (konuklar ısıtmalı açık havuz kenarında da bakım yaptırabilirler) ve teras restoranında modern Akdeniz yemekleri servis edilmektedir. 22 yatak odası, Floransa’daki kuzenleriyle aynı sakin havaya sahip olup, neşeli renk sıçramaları ve tüm modern konfora sahiptir. Dört çatı katı süitinin kendi terasları bulunmaktadır.
Beach Clublar:
Capri’deki inanılmaz beach clublar, kendinize ait bir alana sahip olabilmenizi sağlamanın yanı sıra muhteşem manzaraları seyretmenin de harika bir yolu.
La Fontelina Capri:
Capri’deki en seçkin plaj kulübü şüphesiz La Fontelina’dır. Esasen bir dizi kayanın üzerine tünemiş bir plaj kulübü olduğu için bu oldukça sıra dışıdır.
Ancak, La Fontelina Capri’nin en dikkat çekici yanı rüya gibi olan ortamına sahiptir. Her tarafı tropik masmavi sularla çevrili olan bu plajda, süperyatları izlemek için adadaki en iyi yerlerden birine de sahipsiniz. La Fontelina’nın önündeki sular yaz aylarında tam bir hareketlilik yuvasıdır ve Capri’yi ziyaret etmek için başlıca nedenlerden biridir.
Dior x Capri Palace Jumeirah Beach Club:
Christian Dior’un Capri Palace Jumeirah’ın muhteşem Akdeniz manzaralı özel plaj kulübü ve restoranı Il Riccio ile yaptığı işbirliği yaza hazır. Dioriviera adlı işbirliği, plaj kulübünün tamamında Dior esintili bir ambiyans ve özel bir tasarım sunuyor.
Gastronomi:
Adanın geleneksel gastronomisi balık ve taze sebzelere dayanıyor ve hepsi de tatlı zeytinyağı ile hayat buluyor. Basit ve lezzetli olmasına rağmen mutfak, Yunanlılar ve Romalılardan Fransız ve İspanyollara kadar adanın çeşitli yönetimlerinin bıraktığı etkilerin ince bir bileşimi.
Restaurant Il Riccio:
Akdeniz’e bakan bir uçurumun üzerinde yer alan Restaurant Il Riccio, üst düzey bir otelde rafine deniz ürünleri yemekleri servis etmektedir. Restoran özellikle çikolatalı kek ve mascarpone kreması ve çilekle doldurulmuş krep gibi cazip lezzetler içeren tatlı büfesiyle popülerdir. Gün batımı manzarasıyla size ilham verecek olan bu Michelin yıldızlı restoran, dinlendirici bir öğleden sonra için ideal bir yerdir.
L’Olivo:
L’Olivo, Capri adasındaki Capri Palace otelinin içinde yer alan bir restorandır. İki Michelin yıldızına sahip olan restoran, şef Andrea Migliaccio’nun yaratıcı Güney İtalyan mutfağıyla tanınmaktadır. İç tasarım lüks Loro Piana malzemeleri, Murano camı ve tasarım detaylarıyla doludur ve teras kıyı şeridinin harika manzarasını sunmaktadır